19 Aralık 2010 Pazar

NASA'nın 40 yıl sakladığı kare!


Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın 40 yıl önce çektiği fotoğrafın üzerindeki küçük bir detay, Ay'la ilgili yeni bir iddiayı ortaya attı.

Ay'a Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Colins'den önce belirlenmeyen bir cismin indiği, ABD'li bilim insanlarının bunu fark ettiği ancak Ay'a gitme misyonunu tehlikeye atmamak için 40 yıl boyunca bu fotoğrafın sır gibi saklandığı belirtildi.

NASA'nın AS11-40-5854HR katalog numarasıyla sakladığı fotoğrafta Ay'ın üzerinde görülen belirsiz cismin gölgesi de fark ediliyor. Bilim adamları gölgesi olan bu cismin Ay'a ait olmadığını belirtiyor. Bilim çevreleri, şimdi "Ay'a Neil Armstrong'dan önce başkaları mı indi" sorusunu tartışıyor.




Kaynak:Sabah

16 Aralık 2010 Perşembe

Sosyal ağ değil sosyal bağ


Facebook'un sahibi Mark Zuckerberg Jumo'yu tanıttı
Jumo, sosyal vicdan ağı olarak hizmete başladı. Kar amacı gütmeyen girişimin Facebook kadar popüler olup olmayacağı merak konusu...

Facebook'u Mark Zuckerberg ile birlikte kuran, 2007'de ünlü sosyal medya şirketinden ayrılarak ABD Başkanı Barack Obama'nın 2008 başkanlık seçimlerinde Sosyal Medya Koordinatörlüğü'ne geçen Hughes, yeni kurduğu Jumo'nun yardım bekleyen kuruluşları biraraya getirmeyi hedeflediğini söyledi.

New York'taki Yabancı Medya Merkezi'nde (FPC) düzenlenen basın toplantısında medyanın karşısına çıkan Hughes, yeni kurduklarını ağın kar amacı gütmediğini kaydetti.

Jumo'nun, Facebook ile içiçe çalışacağını ifade eden Hughes, ''Facebook hesabı olanlar Jumo'da da hesap açabilecekler. Bağımsız hayırsever kuruluşlar, burada açacakları hesaplar ile milyonlara ulaşabilecek ve böylece seslerini herkese duyurabilecek'' dedi.

Afrika'nın kırsal bir kesiminde okul yapmak isteyen bir hayırsever kurumun ya da eşcinsel haklarıyla ilgili kampanya yapmak isteyen bir kuruluşun Jumo'da sayfası olacağını ve bu yolla herkese ulaşabilme şansı elde edeceğini söyleyen Hughes, hedeflerinin kar amacı olmayan yardım kuruluşlarını bir ağ ile biraraya getirmek olduğunu söyledi.

JUMO'NUN AMACI İNSANLARI BİRARAYA TOPLAMAK

Mikro blog sitesi Twitter ve video sitesi YouTube'dan yazıların ve videoların da sayfalara eklenebileceğini söyleyen Chris Hughes, öncelikli amaçlarının, yardım için insanları zorlamaktan çok bu kuruluşlar arasındaki iletişimi artırmak olduğunu belirtti.

Hughes, bir soru üzerine, Facebook'un da aralarında bulunduğu pekçok internet sitesinde hayırsever kurululuşların yardım topladıklarını bildiklerini, Jumo aracılığıyla insanların yardıma karşı farkındalığını artırmayı hedeflediğini anlattı.

Facebook ile bir yarış içine girmeyeceklerinin altını çizen Chris Hughes, ''Facebook 500 milyon kullanıcısı ile birkaç yıl içinde internetin omurgasını oluşturan bir sisteme dönüşüyor. Jumo, çok daha farklı bir amaca yönelmek niyetinde. 2009 yılında 300 milyar dolarlık bağış yapılmış, bunun sadece yüzde 9'u internet üzerinden. Amacımız bunu artırmak ve yardım rakamını yükseltmek'' dedi.

Hughes, Jumo'nun şu an sadece İngilizce yayın yaptığını, önümüzdeki günlerde farklı dillerde de internet üzerinden yayına başlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Jumo ekibinin şu an için sekiz kişiden oluştuğunu da ifade eden Facebook kurucusu, başta bilgisayar mühendisleri olmak üzere çok sayıda kişiyi işe alacaklarını ve kadrolarını genişleteceklerini ifade etti.

Kaynak:BeyazGazete.com

Terörist ihbar tuşu var...


YouTube'a teröristleri bir tuşla bildirin
YouTube, videoların şikayet seçenekleri arasına "Terörizm destekliyor" seçeneğini ekledi.

Video paylaşım sitesindeki videoların altında yer alan 'şikayet' fonksiyonunda gerekçeler arasına 'terörizmi destekliyor' seçeneği de eklendi.

Tartışmasız en büyük video paylaşım sitesi YouTube, platformun ‘radikal’ propagandalar için kulllanıldığı yolundaki artan şikayetler üzerine, tartışma yaratacak bir uygulama başlattı.

Siteye üye olanların eklediği video içeriklerinin altındaki ‘şikayet’ listesinde yer alan ‘şiddet ve iğrençlik içeriyor’ başlığı altındaki seçenekler arasına ‘terörizmi teşvik ediyor’ gerekçesi de eklendi.

İlk olarak 2008 yılında, bugün WikiLeaks’le de savaşan ABD’li senatör Joe Liberman tarafından ‘terörist videolara yer veriyor’ şeklinde suçlanan YouTube, bugüne kadar bu konuda her hangi bir yasaklamaya gitmemişti.

Lieberman’ın örnek verdiği, Batılı kurumları hedef gösteren aşırı dinci propaganda videoları YouTube tarafından kaldırılmış, ancak Lieberman’ın şikayetleri devam etmişti.

Farklı görüşü savunan kurumların kitlesel halde birbirlerinin videolarını ‘terörist’ olarak işaretlemesi gibi sonuçlar doğuracak olan yeni sistemin YouTube yöneticileri tarafından nasıl yönetileceği merak konusu.

Kaynak:BeyazGazete.com

14 Aralık 2010 Salı

Microsoft açığını kapatıyor..

Microsoft sunuculardaki açığı kapıyor!

Microsoft, saldıralara neden olan sunuculardaki açığı kapatmak için yama yayınlıyor…

İnternet siteleri yaratmak için kullanılan ASP .Net framework’teki açığı kapatmak için Microsoft bir yama çıkaracağını açıkladı. Birkaç saldırıda kullanıldıktan sonra ortaya çıkan açık, Windows Server işletim sistemi kullanan sunucuları doğrudan etkiliyor.

Normal masaüstü Windows işletim sistemleri ise Web sunucusu çalıştırmadığı sürece bu açıktan etkilenmiyor. Yazılım devi, kullanıcıları korumak için ayrı bir yamanın çıkartılmasının gerekli olduğunu da bir blog yazısında belirtti.

Güncellemeleri yapabilmek için Windows Download Center’a uğrayabilir ya da otomatik güncellemenin gelmesi için birkaç gün daha bekleyebilirsiniz.

CHIP Online

Genetik yine şaşırttı

Tayvan’da bilimadamları gen nakliyle melek balığını dünyanın en büyük ve parlak floresan balığına dönüştürdü.

Karanlıkta bile muhteşem renklerini sergileyen melek balıkları, Tayvanlı genetikçilerin ürünü.
Süs balıkları ihraç eden bir şirketin laboratuvarlarında, balıkların üreme organlarına floresan geni enjekte edildi.

3 yıl süren çalışmalar, bin 300 türü olan sihlidgil ailesi üzerinde yoğunlaştı. Bu türlerden biri olan melek balığında istenen sonuca ulaşıldı.

Gen naklinin ardından erkek ve dişi balıklara üremeleri için uygun ortam sağlanıyor. Ve yeni nesil beklendiği üzere ışık saçabiliyor.

Floresan melek balığının şeffaf yapısı dolayısıyla, özellikle mavi ışık altında, iskeleti ve iç organları da görünüyor.

Bu buluş şirkete Tayvan’ın en prestijli bioteknoloji ödülünü kazandırdı.

Araştırmalar farklı renkler ve daha büyük balıklar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Çünkü süs balıklarının boyutu ne kadar büyürse, fiyatı da o kadar yüksekliyor.


Kaynak:Sanalbilisim.com

13 Aralık 2010 Pazartesi

Google’dan yine bir devrim yaratacak özellik. Türkçe sesli arama


Kullanıcılara aramak istedikleri kelimeleri söyleyerek İnternet’te arama imkanı tanıyan Google Voice Search, artık Türkiye’de Türkçe olarak kullanılabilecek.. Google’ın telaffuz edilen kelimeleri metin haline çeviren konuşma tanıma teknolojisinden faydalanan Voice Search, aranması istenen kelimeler elle girilmişçesine Google’da arama yapma imkanı sağlıyor. Sesli arama özelliğinin Android temeli cihazlara tamamıyla entegre edilmiş olması ise arka arkaya sesli aramalar yapmayı son derece kolay ve hızlı bir hale getiriyor. Konuşmanın bir telefonla etkileşime geçmenin en rahat yolu ve yazmaktan daha hızlı bir yöntem olduğundan yola çıkarak hayata geçirilen Voice Search, öncelikle İngilizce, Çin Mandarini ve Japonca, daha sonra ise Korece, Taiwan Mandarini, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Çekçe, Lehçe, İspanyolca ve Türkçe için geliştirildi.

Yeni dil ve lehçeleri hizmetlerine dahil etmeye her zaman özen gösteren Google, Voice Search’ü uzun vadede tüm dillerde sunmayı hedefliyor. Voice Search geliştirilirken oldukça titiz ve ayrıntılı bir çalışma gerçekleştiriliyor: Her ülkede anadil konuşur insanlarla çalışarak haftalar boyunca telaffuz örnekleri toplanıyor ve hizmetin çalışmasını sağlayan modeller oluşturuluyor. Popüler arama terimleri restoranlar, kalabalık caddeler, araba içi gibi farklı akustik özellikler gösteren mekanlarda kaydedilerek, her bir dil için bir milyonu aşkın kelime barındıran kelime hazneleri oluşturuluyor. Hizmetin gücü farklı telaffuzların ve çevre koşullarının dahil edilmesinden geliyor. Google Voice Search, Android işletim sistemini kullanan telefonlar ve iPhone tarafından destekleniyor
Kaynak:Pctime

Windows artık korsan kullanılamayacak


Dünya devi Microsoft, Windows'un 8'in korsan kullanılmasının önüne geçebilmek için yeni bir çalışma başlattı.

Microsoft'un Windows 8'de bulut tabanlı hizmetleri kullanacağına artık neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Rumorpedia'nın yaptığı açıklamalara göre şirketin bulut tabanlı hizmetlerine korsan kullanımı engellemeye yönelik güvenlik özellikleri ekleyecek.

Rumorpedia'ya göre "Windows 8 bazı kernel dosyalarını Microsoft bulut sunucularından direkt olarak güncelleyecek, bu sayede sadece korsanlık engellemiş olmayacak aynı zamanda yeniden başlatmaya gerek kalmaksızın anında güncelleme de yapılabilecek".

Bilgisayarların büyük çoğunluğunun internete sıkça bağlandığını düşünürsek bunun gerçeğe dönüşebileceğini söylemek mümkün. Microsoft bu özelliği yeni işletim sisteminde kullanırsa ve kernel dosyalarını sıkça güncellerse, bu korsan kullanım için ciddi bir engel oluşturabilir.

Windows 8'in çevrim dışı kullanım için bir korsan sürümü de oluşurulabilir ancak bulunduğumuz dönemde bunun ne kadar işe yarayacağı tartışılır.

Kaynak:Beyazgazete-Teknoloji

Google imzalı bilgisayar


Chrome OS tabanlı ilk dizüstü bilgisayar
 
Google, Chrome OS tabanlı ilk dizüstü bilgisayarı duyurdu. Cr-48 kod adlı yeni bilgisayarın tüm detayları ve en özel görselleri bu yazıda.

Google'ın dizüstü bilgisayarlar için tasarlanan Chrome OS işletim sistemi ile çalışan ilk bilgisayarına dair detaylar ortaya çıktı. Cr-48 kod adlı cihazın üreticisine dair bir bilgi ise henüz mevcut değil. Gelen açıklamalarda Acer ve Samsung'un Chrome OS'li tabletleri 2011'in ortalarında duyuracağı belirtilirken, Google'ın bu bilgisayarda Sony veye Samsung ile birlikte çalışmış olabileceği söyleniyor.

Daha önce yayınlanan haberde Chrome OS hakkındaki yeni detayları aktarmıştık. Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net'in haberine göre, Chrome OS'li ilk dizüstü bilgisayar olan Google Cr-48'in ayrıntılarına ilişkin maddeler ise şu şekilde sıralanıyor:

* -12.1 inç ekran
* -Geniş clickpad ve klavye
* - Qualcomm Gobi 3G yongası
* - 802.11n dual-band WiFi
* - Pil ile 8 saatten fazla aktif kullanım süresi ve 8 günden fazla bekleme süresi
* - Webcam
* - SSD depolama ünitesi

Kaynak: Beyazgazete-Teknoloji

5 Aralık 2010 Pazar

iPhone 5 te projektör var







iPhone 5 ile ilgili bu günlerde çok konuşulan yeni bir  iddia daha var.Projektör.

Önümüzdeki yıl piyasaya çıkması beklenen iPhone 5 ler şimdiden çok konuşuluyor.Mini projektörü sayesinde sunumlar ve video yada birçok ekran görüntüsünü duvara yansıtabilecek.

Cep telefonu pazarına yeni soluk getiren Apple,iPhone 4 ten sonra iPhone 5 içinde çalışmalarını yoğunlaştırdı.

iPhone 5 in 2011 Haziran ayında piyasaya çıkması bekleniyor...